İSTEKLERİNİZ,HAKKINDA YAZMAMI İSTEDİĞİNİZ YAZILAR İÇİN SAĞDAKİ İLETİŞİM BÖLÜMÜNDEN BANA ULAŞABİLİRSİNİZ!!

Translate

20 Nisan 2014 Pazar

My Big Dream Korea

                                     
Merhaba canlarım..Gelecek hafta sınavlar başladığı için elimden geldiğince fazla yazı paylaşmaya çalışıyorum.
Bu yazımda sizinle Kore fanlığından konuşmak istedim.



Klasik Kore fanlığının başlangıcı BOF ile olur.Tabiki başka başlangıç türleri de vardır.Şimdi size kendi hikayemi örnek vererek başlayayım.
Kore ile ilgili hiçbirşey bilmezken sadece bir ülke idi benim için.Şu anda nasıl Kore'yi bilmem diye yakınıyorum.
Kore fanı olmadan önce biri gelip bana ''Kore?'' diye sorsa ''Asya'da ve çekiklerin bulunduğu ülke'' derdim.Bir arkadaşım Kore fanı olmadan önce Kore'nin çekik ülkesi olduğunu bile bilmiyormuş..
Maceram daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi ablamın eve BOF'u getirmesi ile başladı.Ablam izlerken göz ucuyla bakmıştım.Sıkıcı bulurdum yabancı dizileri.Bu nedenle de BOF da başta dikkatimi çok çekmemişti.Ta ki Kim Hyun Joong'u görene kadar.Gördüğüm anda dedim''İşte bu.''.Ablam kendisi diziyi bıraktı fakat ben bırakır mıyım?!.Hemen diziyi izlemeye başladım.2012 senesiydi.Yılın sonlarına doğru.O sene SBS olduğu için yarıda bıraktım.1-2 ay sonra dayanamayıp izlemeye başladım.

BOF'u bitirdiğim zaman Gu Jun Pyo falan diyorum hep Lee Min Ho'ya..kkk...Böyle böyle biraz zaman geçince arkadaşımla konuşurken onun da izlediğini öğrendim.Tabi çok sevindim.''Yalnız değilmişim''diye içimden sevinç çığlıkları attım.
Arkadaşım(ki Kore fanı olduğunu öğrendiğimde en yakın arkadaşım oldu)bana bir kaç tane dizi önerdi.Bende babam eve internet alınca izlemeye başladım.Playful Kiss ile devam ettim serüvenime.KHJ o anda ilk ve tek idolüm oldu.

Facebook'a bir baktım benden binlerce var.Başladım bir sürü sayfayı beğenmeye.Bin tane falan beğendikten sonra Playful Kiss,Personal Taste,Still Marry Me,City Hunter,Ghost...derken bir baktım Kore fanı olmuşum.Hayatım Kore olmuş.Artık televizyon nedir bilmem.
SBS sınavı gelene kadar dizi izleyemesemde yaz gelince başladım dizileri izlemeye.Grupları araştırdım.Hatta başlarda SS501 fanı olmuştum ki grubun üyelerinin artık şarkı yapmadığını öğrenince yıkıldım.Hala sonuna kadar desteklediğim bir grup.

İşte benimki böyle başladı.Bazıları klipleri görerek başlıyor,bazıları arkadaşları sayesinde başlıyor Kore fanlığına.


''Kore fanı olmadan önce nasıl yaşıyordum?''diye düşünüyorum bazen.Ne ile uğraşıyordum?Her gün Kore'li görmeden ne yapıyordum?
Aslında bu kadar büyütelecek birşey de değil çoğu insana göre.Evet belki Kore'siz de yaşayabiliriz.Kore'deki insanların bize yararı olmuyor olabilir.Hiçbir idol ile konuşmamış olabiliriz.Ama onlar sayesinde biz sabrı öğreniyoruz.Konuşmamış olsak bile sevdiğimiz insanları gördüğümüzdeki heyecanı tadıyoruz.

Ben Kim Hyun Joong'u bir tek dizilerdeki gördüğüm kadar mı tanıyorum?Hayır.Ben onun gerçekte nasıl bir insan olduğunu da çok iyi biliyorum.İşte Kore fanı olmak bunu gerektirir.Her Kore dizisi izleyen Kore fanı olamaz.İdolunun gerçek hayatını da bilebilmeli bir Kore fanı.


Kore fanı olmak basit bir şey değildir.Sürekli onları düşünmek kolay değil.
Ama Kore'ye gittiğimi hayal ettiğimde bu zorluklar anında yok oluyor benim için.

Kore benim için büyük birşey ifade ediyor fakat kendimi kaybedecek kadar onları hiçbir zaman sevmedim.Mesela CL'in Kuran'ı kullanma olayında ben müslümanlığı korudum.Ve yine olsa yine korurum.
Kısaca Kore'yi sevin ama benliğinizi kaybetmeyin.Ve hayallerinizden asla vazgeçmeyin,kim ne derse desin.











                                         
                                      Rumeysa Ulusoy




19 Nisan 2014 Cumartesi

#PrayforSouthKorea

                             
Merhaba sevgili okurlarım.Sizinle güzel bir yazıyla buluşmak isterdim..Fakat çok üzgünüm ki bugün Kore'de yaşanan olayla ilgili bir yazıyla karşınızdayım.
Çoğunuz haberlerden,gazeteden,sosyal paylaşım sitelerinden duymuş olsanız gerek Güney Kore'de  çoğu öğrenci,459 kişinin bulunduğu gemi 15 Nisan tarihinde bilinmeyen bir sebepten dolayı battı.
Olayda şimdilik 33 ölü var.250'den fazla kişi hala kayıp.



Kayıpların bir an önce sağlıklı bir şekilde bulunması için elimizden ancak dua etmek gelir.Umarım daha fazla ölüm olmaz.

Öncelikle şundan bahsetmek isterim ki geminin batış nedeni tam olarak henüz öğrenilemedi.Geminin içinde bulunanlar batmadan önce büyük bir gürültü duyduklarını söylüyorlar.
Bu konuyla ile ilgili bilgi bulunca buraya ekleyeceğim.

Gelelim geminin batış tarihinin Titanik gemisinin batış tarihiyle aynı olmasına.Bunun nedeni kasten midir bilinmez ama tesadüf de olabilir.




Ölülerden biri(çoğunuz biliyorsunuzdur)17 yaşındaki kardeşimiz.Okulda başkanmış.Okuduğum haberlere göre kendini arkadaşları için feda etmiş.Can yeleğini onlara vermiş ve o gün ayrıca onun doğum günüymüş.
Ayrıca okulun müdür yardımcısı intihar etmiş.Kendini asmış.
Ve bir küçük kızın ailesi can yeleği giydirmiş ve oradakiler yardımıyla küçük kardeşimiz kurtarılmış.Fakat ailesinden hala bir haber yok.
Bir de Park Shin Hye'nin bu olayla ilgili twitterdan attığı tweet var:

@ssinz: ''제발.. 제발 무사하길.. 더이상 피해가 없길.. 많은 이

들이 가족의 품으로 돌아오길.. 기도하고 또 기도합니다..."

Çevirisi:Lütfen..Lütfen güvende olun..Daha fazla zarar gelmesin..Ben insanların ailelerinin kollarına geri dönmesi için dua ediyorum...''
(Çeviri bana aittir.Tamamen doğru olmayabilir.İzinsiz almayın lütfen.)

Umarız ki kayıplar hemen bulunur ve ailelerine kavuşur,sağlıklı bir şekilde bulunan insanlar sayesinde acımız azalır.







Rumeysa Ulusoy




2 Nisan 2014 Çarşamba

Film Önerileri:The Thieves


Merhaba sevgili okuyucularım.Bugün sizin için beğendiğim bir filmle ilgili bilgiler vereceğim.Ama öncelikle size başka birşeyden bahsetmek istiyorum.Bugün blogumun istatiklerine bakarken sadece Türkiye değil başka ülkeler tarafından da sayfama giriş olduğunu gördüm.Aklımda kalan ve sonsuz teşekkürlerimi göndermek istediğim ülkeler:ABD,Azerbaycan,Almanya,Endonezya,Suudi Arabistan,Kanada,Hollanda,Fransa,Ukrayna,Malezya,Birleşik Arap Emirlikleri.Gerçekten hepinize çok teşekkür ederim.Takip edildiğimi öğrenmek beni çok mutlu etti.Ve bu beni daha çok yazı yazmaya teşvik etti.Bu yazımı sizlere armağan ediyorum.
Umarım hep takipte kalırsınız.Tabiki Türk takipçilerimi de yok sayamam.En çok ilgiyi gösteren Türk takipçilerim.Sizleri gerçekten çok seviyorum.Gösterdiğiniz ilgi için de teşekkür ediyorum.

Gelelim bugünki yazımın konusuna. Kore filmlerinde en büyük sıkıntılardan biri de filmi izleyip boşuna izlediğini düşünmek.Ben daha önce Kore dizilerinde bu sorunu yaşamadım.Fakat birçok arkadaşım bana bu sorunlardan bahsetti.Bende size beğendiğim filmleri önermek istedim.

Filmler ile ilgili bir bölüm var blogumda.Fakat tüm filmleri aynı zamanda yazamayacağım için haftada bir bu şekilde paylaşmaya karar verdim.

İlk filmimiz ''The Thieves''.Bu filmi izleyeli çok olmadı.Çok beğenerek ve eğlenerek izlediğim suç/aksiyon filmiydi.Kesinlikle öneriyorum.
   
                                       THE THİEVES



Filme başlamamın nedeni sevdiğim iki oyuncunun filmin içinde yer almasıydı.Man From The Stars ile onlara doyamamış olmalıyım ki bu dizi ile onları bir arada görmek beni çok mutlu etti.Kim Soo Hyun ve Jun Ji Hyun.


Filmimizin konusuna gelirsek...Bir grup hırsızlık yapan çete ile başka bir grup biraraya gelerek bir hırsızlık işine ortak oluyorlar.Hırsızlık için planlar hazırladıktan sonra istedikleri kolyeyi çalmaya çalışıyorlar.Bu sırada bidçok macera yaşıyorlar.




Film gerçekten ilgi çekici.Eğer aksiyon seviyorsanız kaçırmayın derim.





OYUNCULAR:
Kim Yun-Seok - Macau Park
Kim Hye-Soo - Pepsi
Lee Jung Jae - Popeye
Gianna Jun - Anycall
Kim Hae-Suk - Ssipdun gum 
Oh Dal-Su - Andrew
Kim Soo-Hyun - Zampano
Simon Yam - Chen
Angelica Lee - Julie
Kwok Cheung Tsang - Johnny








Bugünlük film önerim bununla sınırlı.Haftada bir hatta zamanım oldukça iki üç günde bir yazmaya çalışacağım.Sınavlarımın olduğu haftalar da paylaşmaya çalışacağım.Paylaşamazsam şimdiden özür dilerim.
Hepinize teşekkürlerimi tekrar iletip yazımı bitiriyorum.Diğer yazımda görüşmek üzere...


   

                                        
                                      Hyuneysa
                               (Rumeysa Ulusoy)
                     (Kore Fanı Olmak Ayrıcalıktır.)